Stresli ve yorucu işlerde çalışan erkeklerin düşük gelir düzeyi ile kalp krizi riskinin arttığını belirten Doç. Dr. Beytullah Çakal, iş yaşamının kalp sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
Doç. Dr. Beytullah Çakal, iş yaşamının kalp sağlığı üzerindeki etkilerine dair şu ifadeleri kullandı: “Sıkı bir iş temposu, baskılar, sürekli değişen şartlar ve işle ilgili sorumluluklar, stres seviyesini artırabilir. Kronik stresin etkisiyle kan basıncı yükselir, kalp atış hızı artar ve kalp-damar sistemine zarar verir. İş stresi aynı zamanda damarlarda plak oluşumunu tetikleyerek tansiyonu artırabilir.”Formun Altı
İş Stresinin Kalp Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Doç. Dr. Çakal, yoğun iş temposu, baskılar, değişen şartlar ve işle ilgili sorumlulukların, stresi artırarak kan basıncını yükselttiğini, kalp-damar sistemine zarar verdiğini ve damarları daraltarak tansiyonu artırabildiğini vurguladı.
İş Stresi Kalp Krizi Riskini Artırıyor!
DSÖ’nün yaptığı bir çalışmaya göre, yorucu ancak düşük gelir düzeyine sahip mesleklerin erkeklerde kalp krizi riskini iki kat arttırdığı belirlendi. Stres altında fazla kalan erkeklerin kalp hastalığı riskinde yüzde 49 oranında artış görüldü.
Stresin Kalp Sağlığına Etkileri: Obeziteyi Tetikleyebilir!
Çakal, iş stresinin obezite kadar kalp damar hastalığı riskini artırabildiğini, uzun çalışma saatleri, fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme, sigara ve alkol tüketimi ile sosyal izolasyonun da kalp sağlığını olumsuz etkilediğini belirtti.
İşveren Sorumluluğu: İş Şartlarını Geliştirmek ve İş-yaşam Dengesini Sağlamak
Doç. Dr. Çakal, işverenlere çağrıda bulunarak iş-yaşam dengesini geliştirmelerini, esnek çalışma programları, uzaktan çalışma seçenekleri ve ücretli izinler gibi imkanlar sunmalarını önerdi. İşverenlerin, çalışanların genel sağlığını olumlu yönde etkileyecek adımları atması gerektiğini vurguladı.